Erzincan
Erzincan, Türkiye'de Doğu Anadolu Bölgesi'nde Erzincan ilinin merkez ilçesidir. Şehir tarihte Mengüceklilere başkentlik yapmıştır.[1] İl kuzeyinde Gümüşhane ile Bayburt, kuzeybatısında Giresun, batısında Sivas, doğusunda Erzurum, güneydoğusunda Bingöl, güneybatısında Elazığ ile Malatya ve güneyinde ise Tunceli'ye komşudur.
Tarih ve Kültür
İlk çağ ve Hititler dönemi Erzincan'ın ilkçağ tarihi hakkında kesin bir bilgiye henüz sahip olunmamakla birlikte tarihçiler ikinci bin yıl da, bu bölgede Hurriler'in yaşadığını, ikinci bin yılın ilk yarısı başlarında da Hayaslılar ve Azzilerin hüküm sürdüğünü kaydetmektedir. Anadolu'da MÖ 1600 ile 1180 tarihleri arasında Hattuşaş'ı merkez yaparak büyük bir imparatorluk kuran Hititler yakın doğuyu egemenlikleri altına almışlar ve Erzincan'da Hititlerin yönetimi altındaydı. Anadolu'nun çeşitli yerlerinde yapılan kazılarda Hititlere ait çeşitli eserler ortaya çıkarılmıştır. Erzincan ve yöresinde Hititlere ait bir yerleşim merkezine rastlanmamışsa da, bu yörenin Hitit egemenliği altında kaldığı düşünülmektedir.
Urartular dönemi Doğu Anadolu'da kurulan ilkçağ devletlerinden biri de Urartular olmuştur. MÖ 900 yıllarında kurulan bu devlet Tuşpa'yı (Van) başkent yapmış, sınırlarını Hazar Denizi'nden Malatya'ya, kuzeyde Erzurum ile Erzincan'dan güneyde Halep ve Musul'a kadar genişletmiştir. Yine Erzincan yakınlarında Altıntepe'de 1953'te yapılan kazılarda[3] Urartular'a ait birçok eser çıkarılmış, bu yörenin Urartu egemenliği altında kaldığı kanıtlanmıştır. Çeşitli saldırılara maruz kalan Urartu şehirleri teker teker tahrip edilirken Medler'in Anadolu'yu istilası sırasında MÖ 600 yıllarında tamamen ortadan kaldırılmıştır. Erzincan ve yöresi, Urartular'ı yenerek Anadolu'yu istilaya başlayan Med'lerin (MÖ 612) eline geçti. Med İmparatorluğu'nun Kyaksar döneminde Lidyalılar'la yapılan savaşlar, muhtemelen Erzincan ve civarında meydana geldiği düşünülür. Bu yöreler M.Ö. 550 tarihlerinde Persler'in eline geçmiştir.
Persler dönemi
Erzincan şehir merkezi Hititler'in Anadolu'yu istila ettikleri sırada, İran yaylasını da Persler ele geçirdiler. Persler'in yükselişi daha çok Ciroz (550-530) ve Kampis (530-520) dönemlerine rastlar. Bu dönemde Erzincan ve çevresi de Persler'in eline geçer. Persler'den sonra Anadolu Makendonyalılar'ın eline geçmiştir. Roma ordusu MÖ 70 tarihinde Doğu Anadolu Bölgesi'ni ele geçirmeye başlıyarak Elazığ yöresindeki Harput Krallığı'nı yıktıktan sonra, Tigran Ordusunu da yenilgiye uğratmıştır. Bu sırada (MÖ 68) Pontuslular da Erzincan yörelerinde Roma üstünlüğüne son vermişlerdir. İran ile Bizans arasında sürekli savaşlara sahne olan Erzincan ve yöresi en son Bizans imparatoru Herakleios tarafından 629 tarihinde yenilgiye uğratılan İran'dan geri alındı.
644-656 yılları arasında Halife Osman bin Affan zamanında Habib bin Mesleme 35/655 senesinde Erzincan ve yöresini ele geçirerek, bu bölgeyi tamamen Müslümanların yönetimine kattı. Erzincan ve yöresi Abbasiler döneminde de çeşitli saldırılara maruz kaldı. Halife Mütevekkil Alallah (847-861) döneminde Malatya Valisi Ömer bin Abdullah, Arapgir, Eğin, Kemah, Erzincan ve Trabzon kentlerini 859 yılında Bizanslılar'dan geri aldı. Böylece Erzincan tekrar Arapların hakimiyetine geçti.
Türk hakimiyeti
Erzincan ve çevresi Türklerin Anadolu hakimiyetinin başladığı Malazgirt Meydan Muharebesi (1071) sonrası ilk yerleşim yerlerindendir. Anadolu'da Türk hakimiyeti Malazgirt Meydan Muharebesi sonrası Türklerin Anadolu'yu vatan edinmesiyle başlamış, Malazgirt Muharebesi kazanılınca Alparslan, Karasu ve Çatlı nehirleri vadilerinin fethine komutanlarından Mengücek Ahmet Gazi'yi görevlendirmiştir. Erzincan, Kemah, Divriği ve Şebinkarahisar yörelerini hakimiyeti alan Ahmet Gazi, Kemah'ı merkez yaptı. 1114 yılında Ahmet Gazi'nin ölümü üzerine yerine oğlu İshak Bey geçti. Bu beyliği uzun süre yöneten İshak Bey ölümü üzerine yerine Melih Mahmut geçti. İshak Beyin oğulları Melih Mahmut'un hükümdarlığını tanımayınca, Mengüçlü Beyliği parçalandı. Kemah, Melih Mahmut'a Erzincan, Davut Şah'a, Divriği'de, Süleyman Şah'a düştü. 1151 yılında Davut Şah'ın öldürülmesi üzerine Erzincan'a 13 yıl Süleyman Şah sahip olmuş; Davut Şah'ın oğlu Fahrettin Behramşah 1165 yılında babasının tahtında oturunca, Mengüçlü Beyliği tekrar güçlenmiştir. Fahrettin Behram Şah, Kılıçarslan'ın damadı olması Mengücek ile Anadolu Selçuklu Devleti ilişkilerini gelişmiştir.
Behram Şah zamanında Erzincan ticaret ve sanayisi gelişmiştir. Deprem ve afetler sebebi ile o döneme ait eserler günümüze ulaşamamıştır. 1225 yılında Behram Şah'ın ölümü üzerine yerine oğlu Davut Şah geçti. 1228 tarihinde Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat Erzincan ve Kemah'ı işgal ederek Mengüçlü Beyliğine son verdi. Alaaddin Keykubat ile Harezmşahlar Hükümdarı Celalettin Harzem Şah arasında Erzincan yakınlarında 1230 yılında Yassı Çemen Muharebesi oldu ve Celalettin Harzem Şah yenildi, bölgeye hakim olan Alaattin Keykubat'ın 1237 yılında ölümü üzerine yerine oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev geçti. Onun zamanında devlet Moğolların istilasına uğradı. 1240 tarihinde Erzurum'u işgal eden Moğollar, Erzincan'ı da geçerek 1243 tarihinde Kösedağ Savaşı'nda Anadolu Selçuklu Devletini hezimete uğrattı. Böylece Erzincan ve yöresi İlhanlıların eline geçti. İlhanlılar, Erzincan'ın da aralarında olduğu bölgeyi beylerle yönettiler. Bir ara Çobanoğulları Hükümdarı Küçük Şeyh Hasan Erzincan ve yöresini kendi beyliğine kattıysa da 1338'de Memluk Sultanı Nasreddin Muhammed'in yardımı ile Erzincan ve yöresi Küçük Şeyh Hasan'dan geri alındı. Erzincan bu beylik döneminde de el değişmiştir. Alaeddin Eretna 1352'de öldükten sonra yerine oğlu Gıyasettin Mehmet getirildi. Çıkan anlaşmazlıklar sonunda Erzincan bağımsız olarak, Burak Bey'e bırakıldı. Sırası ile Ahi Ayna Bey, Pir Hüseyin, Mutahhareten Bey yönetimi ele aldı. Mutahhareten döneminde, Kadı Burhanettin Erzincan'a ve yöresine birkaç kez saldırı düzenledi. Bu saldırılar Akkoyunlu Hükümdarı Kutlu Bey'in yardımı ile atlatıldı.
Erzincan Emiri Mutahhareten'in Timur'a bağlanması dönemin Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt'ı kızdırmıştı. Bu olayın üzerine Beyazıt, 1401 yılında Erzincan'ı kuşattı. Fakat çok geçmeden Ankara Savaşı patlak verince bölge 1402 yılında tekrar Timur hakimiyetine geçti. Bölgede II. Mehmet dönemine kadar Osmanlılar etkili olamadılar. 1419'da I. Mehmet zamanında Karakoyunlu Beyi Kara Yusuf Erzincan'ı zapt etti ve Pir Ömer'i vali olarak tayin etti.
Osmanlı İmparatorluğu dönemi Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan Erzincan'ı 1455 yılında aldı. Kaleyi yeniden onardı. Yöre Fatih Sultan Mehmet ile Uzun Hasan arasında çıkan Otlukbeli Savaşı'na kadar (11 Ağustos 1473) Akkoyunlar'ın elinde kaldı. Bu savaştan sonra Osmanlıların denetimine geçti. 1502 tarihinde Safevi tahtına gecen Şah İsmail Erzincan'ı karargâh yapmıştı. Anadolu'yu eline geçirmek isteyen Safeviler'e Yavuz Sultan Selim 23 Ağustos 1514'te Çaldıran Muharebesi'yle dur deyince, Erzincan tekrar Osmanlılar'ın yönetimine geçti. Yine Kanuni Sultan Süleyman 1534'te Tebriz Seferi, 1540'ta İran Seferi sırasında Erzincan'a uğramıştır.
Cumhuriyet dönemi Erzincan Sovyeti Ana madde: Erzincan Şûrası
Rus bir subayın arşivinden Erzincan Sovyeti döneminde çektirilen bir fotoğrafı. Daire içine alınan söz konusu subaydır. I. Dünya Savaşı başlangıcında Osmanlı toprakları olan Erzincan, Sivas, Trabzon civarları savaş devam ettikçe Çarlık Rusyası ordusunun himayesine geçmiştir. Savaş sırasında gerçekleşen Şubat Devrimi sırasında Rusya toprağı olan bu bölgeler, Rusya’nın diğer bölgelerinde gelişen olaylardan aynı şekilde etkilenmiştir. Bolşevik askerler kendi subaylarını tutuklamışlar, ayaklanmışlar, bununla birlikte sovyet yönetimleri kurmuşlardır. Bunlardan biri de, savaş döneminde Rusya toprağı olan Erzincan'da bulunan Bolşevik askerlerin kurduğu Erzincan Sovyeti hükümetidir.[4][5]
Sovyet hükümeti, Bolşeviklerin askeri, siyasi, ve ekonomik desteği ile kısa zamanda gerçek bir iktidar oldu. İlkin, Sovyetler Birliğideki Kolhozların benzeri bir kolektif üretim çiftlikleri oluşturuldu. Ardından istihbarat ve askeri örgüt ve polis teşkilatı kuruldu. Maliye kanunu çıkarıldı ve vergilerin İstanbul hükümetine değil, Sovyetlere ödenmesi kararlaştırılarak vergi miktarları belirlendi. Toprak kanunu çıkarıldı, topraksız köylülere toprak dağıtıldı[kaynak belirtilmeli]. 1921 yılında Kuvâ-yi Milliye müdahalesi sonucunda feshedilmiştir. Bazı kaynaklar ise Osmanlı Ordusu tarafından yıkıldığını belirtir.[6][7]
Savaş sonrası
Kafkasya Cephesi'nde Ermeni mahallesinde hapsedildikten sonra 12 Şubat 1918 tarihinde yakılan Türklere ait cesetler defnedilmek üzere taşınırken, Erzincan (1916). Şehir I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında yapılan Erzincan Muharebesi sonucunda 11 Temmuz 1916 tarihinde Ruslar tarafından şehir işgal edilmiş, bunu fırsat bilen ayrılıkçı Ermeniler'de silahlı birlikler oluşturarak faaliyete geçmişlerdir. 18 Aralık 1917 de SSCB Hükûmeti ile yapılan Erzincan Mütarekesi ile 11 Ocak 1918 de Rus askerleri bölgeden çekilmiş ancak ermeni çeteleri birçok kanlı olaya neden olmuştur.[kaynak belirtilmeli] Bu dönemde Bolşeviklerden etkilenen ve Sovyet yönetimini benimseyen gruplar kısa süreli Erzincan Şûrası'nı kurmuştur. Kazım Karabekir komutasındaki askeri birlikler 13 Şubat 1918 de Erzincan'ı, 22 Şubat 1918 de ise Tercan'ı Ermeni silahlı örgütlerden kurtarmışlardır. Türk Kurtuluş Savaşı'nda ve hareketli geçen cumhuriyetin ilk yıllarında Erzincan halkı Atatürk ve silah arkadaşlarının yanında savaşmıştır.
Kentin adının Eriza veya Aziriz kelimelerinden geldiği, ilk önce Erziricin daha sonra da bugün ifade edildiği şekilde Erzincan'a dönüştüğü rivayet edilmektedir. 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin bir ili olan Erzincan, 1939 Erzincan depremi olarak bilinen şiddetli depreme maruz kalmış, şehirde büyük bir yıkım yaşanmış, on binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Depremden sonra şehir yeniden inşa edilmiştir.
Başbağlar Katliamı Ana madde: Başbağlar Katliamı 5 Temmuz 1993'te akşam üzeri 100'e yakın PKK mensubu Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünü bastı. Ezanın okunduğu sırada camiye giren örgüt mensupları cemaati zorla dışarı çıkardı.[8][9] 1,5 saat örgüt propagandası yaptıktan sonra tüm erkekler kurşuna dizildi, burada 29 sivil katledildi.[10] Daha sonra köy ateşe verildi ve 214 ev, köy okulu, köy camii ve halkevi yakıldı.[11] Yakılan evlerde saklanan 1'i kadın 4 kişi de yanarak can verdi.[12]
11 Temmuz 2005 tarihinde PKK'lılar Tunceli-Erzincan Karayolu'nu kesmiş, araçlarda bulunan yolcuların para ve ziynet eşyalarına el koyan PKK'lılar 1 askeri kaçırarak olay yerinden uzaklaşmıştır.[13]
Erzincan depremleri Ana maddeler: 1939 Erzincan depremi ve 1992 Erzincan depremi Türkiye'nin en büyük depremi olarak anılan 1939 Erzincan depreminde on binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Depremden sonra demir yolundan yukarı yeni bir şehir inşaatına başlanarak bugünkü Erzincan şehri meydana getirilmiştir. 27 Aralık 1939 gecesi 7,9 büyüklüğünde bir deprem yaşanmış, şehir harabeye dönmüş taş taş üstünde kalmamıştır. Bu deprem Türkiye'nin gördüğü en şiddetli deprem olup 30.962 kişi hayatını kaybetmiştir. Gece 2:00'de Erzincan'ı 52 saniye boyunca sallayan deprem ayrıca 20. yüzyılın depremleri sıralamasında 15. olmuştur. Erzincan'ı ve hattâ , Koyulhisar'ı da tümüyle haritadan silen bu deprem; Amasya, Ordu, Kayseri, Kırşehir, Ankara, Çankırı, Sivas, Samsun, Yozgat ve Tokat illeri ve çevresinde hissedilmiştir. Toplamda 116,720 bina yıkılmış ve deprem gecesi hava sıcaklığının 0 derecenin altında 30 dereceyi göstermesi de ölü sayısının artmasında büyük etken olmuştur. Deprem sırasında kentin demiryolu köprüsü de yıkılmış, telgraf hatları kopmuş, Erzincan'ın çevreyle bütün ilişkisi tamamen kesilmiştir. Bu depremde Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın varlığı anlaşılmıştır. Erzincan'da yıkıcı bir başka deprem de 13 Mart 1992'de yaşanmıştır. Bu deprem 6,8 büyüklüğünde olmuş, 653 kişi hayatını kaybetmiştir.
Unfortunately no accommodations were found.
Unfortunately no tours were found.