Ağrı
Ağrı (Kürtçe: Agirî), Türkiye‘nin Doğu Anadolu Bölgesi‘nde bulunan bir ildir. Adını kısmen sınırları içerisinde bulunan Ağrı Dağı‘ndan almıştır. 1834 yılında bucak, 1869 yılında ilçe olan Ağrı, 1927 yılında il olmuştur. İlin doğusunda İran, kuzeyinde Kars, kuzeybatısında Erzurum, güneybatısında Muş ve Bitlis, güneyinde Van ve kuzeydoğusunda Iğdır bulunmaktadır.
İl Nüfusu: 539.657‘dir. Bu nüfusun %58,3’ü şehirlerde yaşamaktadır. (2018).[2] İlin yüzölçümü 11.099 km²’dir. İl merkezi Ağrı’nın denizden yüksekliği: 1630 m.’dir. İlin rakımı en yüksek ilçesi Diyadin’dir (1933 m.).
2017 yılında TÜİK verilerine göre merkez ilçeyle beraber 8 İlçe, 12 belediye, bu belediyelerde 97 mahalle ve ayrıca 562 köyü vardır.[2]
Genel Bilgiler
Yüzölçümü: 11.470 km²
Nüfusu: 528.744 (2000)
Nüfus Yoğunluğu: 46
Şehir Nüfusu: 252.309 (2000)
Köy Nüfusu: 276.435 (2000)
Yıllık Nüfus Artış Hızı: %19,03
Yıllık Şehir Nüfus Artış Hızı: %46,31
Yıllık Köy Nüfus Artış Hızı: %-0,68
İl Trafik No: 04
İl Telefon Kodu: 472
Ağrı Hakkında
Ağrı’ nın İlçeleri: Doğubeyazıt, Eleşkirt, Hamur, Patnos, Taşlıçay ve Tutak’ tır.
Coğrafyası: Ağrı, kuzeyden Kars ve Iğdır, Batıdan Erzurum ve Muş güneyden Bitlis ve Van, doğudan İran sınırı ile çevrilidir.
Ağrı’ da mevcut toprağın büyük kısmını dalgalı, yüksek dağlık arazi meydana getirir. Ağrı ilinde dağlar sıralar halindedir.
İklimi: Ağrı’ da bitki örtüsü olarak zengin otsu bitki türleri egemendir. İlkbaharda canlanan otlar, sonbaharda havaların soğumasıyla tükenir. Kışları soğuk ve sert yazları kurak ve sıcaktır.
Tarihçesi: Ağrı ilinin tarihi, Paleolitik Çağ’a kadar uzanmaktadır. Daha geç dönemlerde bu bölge ile Mezopotamya arasında kültürel ilişkiler olduğunu gösteren Tunç Çağı araç gereçleri bulunmuştur. Ağrı ve çevresine yerleşen en eski topluluklardan biri Hurrilerdir.
M.Ö. 14. yüzyılda Hititlerin Doğu Anadolu Bölgesi’ ndeki etkinliklerini yitirmeleriyle ortaya çıkan Hurrilerden sonra yöre Urartu, Pers, Makedon, Roma ve Bizans hâkimiyetine girmiştir. M.S. 7. yy. ortalarında Arapların eline geçen ve stratejik konumu nedeniyle istilalara uğrayan Ağrı’ yı 11. yüzyılda Selçuklular egemenlikleri altına almışlardır. Selçukluların aralıklarla süren egemenlikleri Moğol akınlarıyla son bulmuştur. Sonradan İlhanlılar, Celayirliler, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine girmiştir. I. Dünya Savaşı’ nda Ruslar tarafından işgal edilen bölge, 1921 yılında yapılan Kars Antlaşması ile Türkiye’ ye iade edilmiştir.
Ne Yenir: Ağrı yöresinde hayvancılığın büyük çapta olması nedeniyle hayvan ürünleri büyük miktarda kullanılmaktadır. Ağrı zengin bir mutfak kültürüne sahiptir. Saç kavurma en meşhur yemeğidir. Gosteberg buğulama, Abdigör köftesi, Hengel, haşıl, erişte, kuymak, kete, bişi, erdek, hasude, bulgur pilavı, yalancı köfte, ekmek aşı, lalanga, ayran aşı, halise, çiriş ketesi, murtuğa ve ağızyakan ve deveci çorbası gibi yöreye özgü yemekleri vardır.
Ne Alınır: Ağrı’ da küçükbaş hayvancılığın fazla yapılması nedeniyle halıcılık en önemli el sanatıdır. Bunun yanında kilim, kazak, keçe ve çorap gibi el sanatları da vardır.
Ağrı’ ya nasıl gidilir?
Karayolu: Karayolu ile çevre il ve ilçelerden Ağrı’ ya, Ağrıdan çevre il ve ilçelere düzenli karayolu ulaşımı olduğu gibi büyük şehirlere de her gün karşılıklı otobüs seferleri vardır. Otogar Tel: (+90-472) 212 09 63
Havayolu: Havalimanının kent merkezine uzaklığı 7 km. dir. Havalimanı Tel: (+90-472) 216 04 02 – 216 04 00
Demiryolu: İstasyon Tel: (+90-472) 213 79 19
Tarih ve Kültür
Orta Asya‘dan gelen kavimlerin Anadolu‘ya girişleri sırasında Ağrı, bir geçiş oluşturmuş, dolayısıyla birçok medeniyete sahne olmuştur. Ancak bu medeniyetler Ağrı’yı bir giriş kapısı olarak gördüklerinden burada çok köklü bir uygarlık oluşturamamışlardır.
Bölgede egemenlik kurdukları sanılan Hititler‘in güçlerini yitirmeleri üzerine, MÖ 1340 – MÖ 1200 tarihleri arasında Hurriler bölgeye yerleşmişlerdir. Hurriler krallık merkezi olan Urfa‘dan uzak olan Ağrı’yı ellerinde tutamamışlardır.
En köklü uygarlığı Urartular oluşturmuştur. Urartu’nun Van Gölü’nün kuzey ve kuzeydoğusundaki ülkeler üzerine, Kral İspuini döneminde (MÖ 825 – MÖ 810) seferlere başlamış, Kral Menua döneminde (MÖ 810 – MÖ 786) ise bu akınlar daha da ağırlık kazanmıştır. Kuzeye ve kuzeydoğuya giden yollar üzerinde inşa edilen kaleler, buraya yapılan seferlerin önceden planlandığını göstermektedir. Ağrı Dağı’nın yamaçlarında, Karakoyunlu ve Taşburun köylerinin arasında ele geçen bir Urartu yazıtı Kral Menua’nın bu bölgedeki egemenliğinin kesin kanıtıdır.
MÖ 712 yıllarında Kızılırmak boylarına kadar uzanan Kimmerler, Ağrı’da geçici de olsa bir hakimiyet kurmuşlardır. Medler (MÖ 708 – MÖ 555) Asur Devleti‘nin yıkılması ile birlikte bir yayılma sürecine girmiş, bunun sonucu olarak da Ağrı ve çevresini topraklarına katmışlardır.
Medler’in yıkılması ile birlikte Persler; Büyük İskender‘in Pers Kralı lll. Darius‘u MÖ 331’de yenerek Anadolu’yu ele geçirdiği zamana kadar yaklaşık iki yüzyıl kadar bölgede yaşamışlardır. Büyük İskender’in ölümü üzerine oluşan boşluktan faydalanan Ermeniler ve Gürcüler bölgeyi ele geçirmişlerdir.
Murat Nehri ve Doğubayazıt çevrelerine kısa sürede yerleşmişlerdir. Daha sonraları Arsaklılar ve Artaksıyaslı Krallığı, Ağrı ve çevresine hakim olmuştur.
Bölge, Halife Osman zamanında İslam orduları tarafından fethedilmiştir. 872 yılına değin Abbasiler‘in kontrolü altında kalan Ağrı, daha sonra Bizans‘ın kontrolüne geçmiştir.
1071 Malazgirt Meydan Muharebesi sonrası bölgeye Türk boyları gelmeye başlamıştır. Ağrı, yüzyıla yakın bir süre Sökmenli Devleti‘nin sınırları içine girmiştir. 1027 – 1225 yılları arasında Ani Atabekleri, 1239‘da Cengizliler, 1256 – 1358 yılları arasında İlhanlılar ve Celaliler Ağrı’da hüküm sürmüşlerdir. İlhanlılar bazen kurultaylarını Ağrı Dağı’nda yapmış, Anadolu ve İran‘ı buradan yönetmişlerdir. 1393’te Moğol hakanı Aksak Timur, Ağrı bölgesini ele geçirmiştir. 1405 – 1468 tarihleri arasında Ağrı, Karakoyunlu toprakları içinde yer almış, Karakoyunlular yıkılınca Ağrı Akkoyunlular‘ın egemenliğine geçmiştir. Ağrı, 1514’te yapılan Çaldıran Muharebesi sonrası Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Osmanlı döneminde Şorbulak olarak anılan ilin adı, Ermeniler zamanında Karakilise olarak değiştirilmiştir. Kâzım Karabekir Paşa zamanında ise Karakilise ismi değiştirilerek Karaköse diye adlandırılmıştır.[kaynak belirtilmeli]
Nuh Tufanı ile ilgisinden dolayı Tevrat‘ta adı geçen Ararat Dağı ve ülkesinin, Ağrı ve çevresinin olduğu sanılması dolayısıyla Ağrı’ya batılılar tarafından Ararat da denilmektedir. 5165 m. yüksekliğiyle Türkiye’nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı da il sınırlarındadır.
Unfortunately no accommodations were found.
Unfortunately no tours were found.